HEMOTOLOJİ VE ONKOLOJİ BİNASI YAPIMI SÜRÜYOR

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kazez, Hakimiyet Gazetesi'ne açıklamalarda bulundu.

HEMOTOLOJİ VE ONKOLOJİ BİNASI YAPIMI SÜRÜYOR
TAKİP ET Google News ile Takip Et

 Nisa Yılmaz/ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kazez, “Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 1983’te şehrimizde faaliyete başladı. Fakülte yaklaşık 25 yıl içerisinde bir gelişme süreciyle bugün, 180 öğretim üyeliği, 270 araştırma görevlisi ve bine yakın öğrencisiyle bölgede eğitim hizmetlerine devam eden bir fakülte. Aynı zamanda öğretim üyelerimizin ve asistanlarımızın bir kısmı, Fırat Üniversitesi Hastanemizde, bu noktada bölgedeki önemli referans merkezlerinden bir tanesidir. Hasta hizmeti sunma ve eğitimin hizmetle birleştirildiği fakültede görev yapma gibi bir sürecimiz var.” dedi.

43 Anabilim Dalı ve 37 Bilim Dalında Eğitim Veriliyor

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin avantajları hakkında bilgi veren Pof. Dr. Kazez, şunları kaydetti: “Fakülte, uluslararası kredilendirme kuruluşlarınca akreditasyon kimliğini kazanmış bir kurum. Yerel kurumlarla olan iletişimi oldukça iyi ve olumlu. Ve sürekli gelişim ilkesiyle bir yönetim anlayışı içerisinde çalışıyor. Eğitim ve hizmet sunumunda geribildirimi önemsiyoruz. Kurum içi çalışmada da ortak katılımcı bir demokratik yapımız söz konusu. Her uzmanlık dalında eğitim vermemiz önemli artılarımızdan bir tanesi. Normal pratisyen hekim yetiştirmeye dönük 6 yıllık mezuniyet eğitim dediğimiz eğitimlerin dışında, branşlarda da akreditasyonlarımız ve gelişmeler devam ediyor. Kulak burun boğaz, algoloji ve beyin cerrahisi takiben şuan değerlendirme sürecinde. Bu branşlarda da uzmanlık eğitimlerimiz de, akreditasyon sürecinde. Her uzmanlık dalında eğitim vermesi, çok önemli bir artı. Yaklaşık 43 anabilim dalı ve 37 bilim dalı içerisinde bu eğitimin verilmiş olması ciddi bir özellik ve gelişmişlik göstergesi olarak yine ele alınması gerekiyor. Onkolojik, endoskopik, rekonstrüktif cerrahiler, reanimasyon hizmetleri ve yoğun bakım destekleri ile hastane bünyesi ile ortak olarak tıp fakültemiz bünyesinde hizmet olarak vatandaşa üretilen hizmetler arasında.”

“Geniş Bir Alana Hizmet Ediyoruz”

Prof. Dr. Kazez; “Elazığ, Bingöl, Tunceli, Muş illerine il bazında ve ilçelerinde hizmet üretilmesi geniş bir alana hizmet etmemiz bir avantajımız. Öğrenci değişim programları merkezi sistemle yürütülen, Mevlana, Farabi, Erasmus gibi programlar özellikle hem akademik personelin hem de öğretim elemanları ve öğrencilerimizin gerek yurt içi ve yurt dışı değişimlerle bilgi, görgü ve deneyim artırmasına yönelik yine faaliyetler arasında kabul etmek lazım. Uzun zamandan beri yönetim kademelerinde görev alan bir yönetim ekibimiz var. Dolayısıyla hem üniversitemizin hem de tıp fakültesinin artılarını, eksilerini ve geliştirilmesi gereken, iyi takip edebilecek ve değerlendirebilecek bir yönetim grubumuz var. Bu da bizim için bir avantaj. Fakülte olarak cazip noktalardan bir tanesi de, şehrimizin güvenli, huzurlu ve yaşanabilir şehirlerarasında olmasını da vurgulamak lazım.”

“Sağlıkta Şiddet” Sağlık Sistemlerinin Tehditleri Arasında

Sağlıkta gerileme endişesi yaşadıklarını söyleyen Prof. Dr. Kazez, “Bahsettiğimiz tüm bu olumlu özelliklerin yanında bir olumsuz yanlar da var. Sağlık politikalarındaki güncel uygulamalar ve bazı belirsizlikler özellikle “sağlıkta şiddet” boyutuyla birlikte çalışma ortamının yeterince güvenli olmayışı bizim aslında şu anda kurumsal anlamda sağlık sisteminin tehditleri arasında. Biz bir süre sonra tercih edilmeyen, bunu sadece Fırat özelinde söylemiyorum, Türkiye genelinde sağlık sistemi artık tercih edilmeyen çok başarılı gençlerin yönlenmediği ve devamında da bilgi donanıma dönüşüp, sağlıkta gerileme endişesi taşıyor musunuz deseniz, evet taşıyoruz. Dolayasıyla mutlaka sağlık düzenleyicilerinin ve mevzuat düzenleyicilerinin bu konuda duyarlı olması ve sağlıktaki bu olumsuzluğa müdahale edilmesi gerektiği bir süreçten bahsediyoruz. Şuan da başarılı gençlerin tercih edilmediği, etmediği ve hekimlerin yavaş yavaş çekinik davranmaya başladıkları bir sürece giriyoruz. Bu süreçte yine olacak olan hepimize olacak ve ‘hasta’ olarak hepimize olacak. Hastalarımız bu anlamda daha iyi bir hizmet almaktan uzaklaşacaklar, çekinik bir sağlık sistemine dönüşecek. Bu bizler için kaygılandırıcı bir durum. Bunun toplumsal bir şekilde çözümlenmesi gerekiyor ve mevzuat düzenleyicilerinin bu konuda biran önce tedbir alması gerekiyor.”

“Sağlık Güvence Kurumu Geri Ödemeleri, Yeterli Değil”

Prof. Dr. Kazez, “Yıllardır üniversite hastanesi gibi hastanelerimizi, sorunlarından bir tanesi de değişmeyen sağlık güvence kurumu üzerinden geri ödemelerin yeterli olmayışı. Birim bazlı ödemelerde yıllardır fiyatlarda bir değişme olmaması, verilen hizmetin, düşük maliyette olarak faturalandırılması, aslında kurumları zor durumda bırakmakta. Bunun karşılığında kurumların giderleri katlanarak arttı. Üniversite hastanelerinin Türkiye genelindeki yaşadıkları zorlukları da aslında sistemin içindekiler bilir. Biz Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak, bundan en az etkilenen yerlerden biri olmasına rağmen bu cümleleri kurmak durumundayız. Neden daha az etkileniyoruz? Çünkü arkadaşlarımız daha fazla özverili ve sisteme dönük çalışıyor. Bu anlamda tüm fakülte öğretim elemanları ve hastanede aktif görev yapan öğretim üyelerimiz ve asistan arkadaşlarımız ve tüm sağlık personeline bu kapsamda teşekkür ediyorum. Çünkü hala bir amatör ruhla bu yoğun hizmeti devam ettirmeye çalışıyoruz. Yıllardır sabit olan geliri, artan gider karşısında bilançolarımızı dengede tutmaya çalışıyoruz. Maliye ve Sağlık Bakanlığı da bunun farkındaki bu sistemin bu şekilde yürümesi çok kolay değil.”

‘Eğitimi Güncelleştirmek ve Geliştirmek’, Hedeflerimiz Arasında

Prof. Dr. Kazez, “Gelişmeye dönük, bizim planladığımız işlerimiz var. Bunlar tabi bizim artılarımız. Ama her kurumda her birimde, artıların yanında geliştirilmesi gereken hususlar da var. Bunlardan bir kısmı özellikle bazı alanlarda eleman sayısının artırılması hedeflerimiz arasında. Yine merkezi sistemle belirlenen ve belli parametrelerden olan araştırma görevlileri ile ilgili de yine son bir yılda olumlu bir gelişmeyle sayıların daha da iyileştirildiğini görüyoruz. Bu bizi umutlandırıyor. Fakülte olarak esas iş yükümüzü eğitim kısmı oluşturuyor. Güncel eğitim süreçlerini takip etmek, eğitimi güncellemek, günün teknolojisine uymak konusunda gençler daha çok bilgi sahibi. Teknoloji ile birlikte gençlerimizin, eğitim alan bireylerimizin eğitim ve öğretim süreçleri de bundan yıllar öncesine göre değişiklik göstermeye başladı. Materyalin daha az kullanıldığı, dijitalin ve teknolojinin daha fazla kullanıldığı, internet üzerinden işlerin yürütüldüğü bir sürece girdik. Bunlarla birlikte eğitimimizi güncelleştirmek ve geliştirmek de bizim hedeflerimiz ve planlarımız arasında.”

“Sağlık Destek Görevi İçin 5 Öğretim Üyemiz Gönüllü Olarak Zeytin Dalı Harekatı’nda

Prof. Dr. Kazez,“Fakültemiz öğretim üyelerinden, hastanede görev yapan arkadaşlarımızdan 5 öğretim üyemiz, Zeytin Dalı Operasyonu kapsamında sınır bölgelerinde sağlık destek görevi için gönüllü olarak bölgedeler. Bu arkadaşlarımız, tamamen kendi talepleriyle Genelkurmay ve Sağlık Bakanlığı yazışmaları sonucunda bölgeye gönüllü gitme taleplerini dile getirmiş ve bugün orada görev yapan arkadaşlarımız var. Biz fakülte ve hastane olarak devletin yanında ve sistemin içerisinde amatör ruhumuzla çalışan bir ekibiz. Bununla birlikte sıkıntılarımızın merkezi otoritelerce değerlendirilip, giderilmesini bekliyoruz.”

Hemotoloji ve Onkoloji Binası Yapımı Sürüyor

Prof. Dr. Kazez: “Şu an bin yatak kapasitesine ulaşmış bir hastaneden bahsediyoruz. Yakın zamanda 2018 yılı içerisinde acil servisi ve çocuk acilimizin genişletilmesi, projelerimiz arasında. Çok ihtiyaç duyulan ‘geriatrik’ hasta dediğimiz belli bir yaşın üzerinde, sağlık desteğine ciddi ihtiyaç duyan hastalarımız için yoğun bakım hasta grubundan değil, günlük bakımında destek isteyen hasta gruplarıdır. Palyatif merkez dediğimiz merkezimizi yine bu sene içerisinde oluşturup, hizmete sunmayı amaçlıyoruz. Yeni düzenlemelerle birlikte hastanemizde kadın-erkek psikiyatrik kliniklerin ayrılması, kadın doğum ve fizik tedavi alanlarının genişletilmesi ve tekrar rehabilitasyon projelerimiz arasında. Hastanemizin polikliniğin arka tarafında hastaneyle bağlantısı olacak şekilde bir hemotoloji- onkoloji binamız yapılıyor. Bu binanın da yıl içerisinde hizmete girmesi planlanıyor. Burada hemotoloji ve onkoloji gibi iki özel alan hasta grubuna daha spesifik bir hizmet grubu sunulacak. Radyasyon onkolojisi ve radyoterapi ile birlikte bu hasta grubumuz, sistematik ve daha uygun şartlarda ve geniş mekanlarda bu hizmet verilmekle birlikte alanın daha spesifik kullanılmasıyla birlikte geniş alanlarda hizmet alacaklar. Bu hasta gruplar, ekstra hizmeti hak eden hasta grupları. Bu noktada hastanemiz de altyapılarını güncelleyerek gelişmelerini ve hasta hizmetlerini daha iyi şartlarda yapmayı kendine görev olarak edindirmiştir. Bu noktada kıymetli başhekimimiz Refik hocamız ve ekibine de teşekkür ediyorum.”

GÜVENLİ BİR ORTAMIN OLMASI GEREKİYOR

Sağlık çalışanlarının özverili ve rahat bir ortamda çalışması için huzurlu ve güvenli bir ortamın gerekliliği olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kazez; “Şu anda iyileştirme, geliştirme ve hizmetin sürdürülebilmesi adına Türkiye’de üniversite hastaneleri içerisinde, ekonomik anlamda iyi konumda yürüyen hastanelerden bir tanesi. Hastane yöneticilerimiz dahil olmak üzere tüm hizmet üreten sağlık grubu arkadaşlarımızın özverili çalışmalarının sonucu olduğunu tekrar ifade ediyorum.

Geçmişte hiç yaşanmadık boyutta fiziksel ve sözlü şiddet eylemlerinin, hangi meslek grubunda olursa olsun bir sürece girdiğinde karşı tarafın refleks olarak bir ‘çekilme-korunma’ ihtiyacı olduğunu ve bunu da. Biz sağlık üreticileriyiz, insanlara sağlık hizmeti sunuyoruz. Bizlerin böyle bir tavırla karşılaştığı durumda yapabileceği ilk refleks, geri durmak ve uzak durmak. Fakat biz hastamızdan durduğumuzda bundan en çok etkilenecek olan hastalardır. Biz bunu istemeyiz. Böyle bir geçiş ve çelişkili durum söz konusu. Bunu hızla düzeltmenin yolları aranmalı. Bu kadar sağlık altyapısından, hizmetten, cihazdan alet ve edevattan bahsediyoruz. Hekimler başta olmak üzere sağlık hizmeti üreticileriyle olur. Siz insanı alandan çektiğinizde boş binanın ve alanın bir anlamı olamaz. O insanın alanda sağlıklı ve özverili çalışabilmesi için huzurlu, rahat ve güvenli olması lazım.”

“İnsanların Daha Toleranslı, Anlayışlı ve Sevgi Dolu Olmasını Diliyorum”

 Prof. Dr. Kazez; “Bilinmeli ki, sağlık hizmeti üretenlerin hiçbiri bir başkasına bırakın olumsuzu, faydadan başka bir şey düşünülemez. İnsanlık ve hekimlik bunu gerektirir. İnsanların daha toleranslı, sevgi dolu ve birbirlerini anlayan ve kucaklayan bir yapıyla hayatlarını geçirmelerini diliyorum. Tüm şehir ve yöre halkımıza sağlıklı bir ömür diliyorum.”