ELAZIĞ'IN EMRİNDE OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof.Dr.Bilal Çoban,yazılı bir açıklama yaparak, ''İl Başkanı veya siyaset kurumunun benzer hizmet ve istihdam projelerinin Elazığ'a kazandırması halinde, alkışlamaya hazır olduğumuzu, hazımsızlık yapmak yerine, Elazığ'da taş üstüne taş koyanın alkışlanmasının gereğine inanmaktayız.''dedi.

ELAZIĞ'IN EMRİNDE OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Çoban yaptığı açıklamada,’’ 2011 yılında, VODAFONE ÇAĞRI MERKEZİ Projemizin kabul edilip hayata geçmesiyle birlikte, 2012 yılında ALO 170 ÇAĞRI MERKEZİ Projesi başvurunda bulunmuş, çeşitli zamanlarda resmi olarak taleplerimizi yinelememize rağmen, olumlu bir sonuç alamamıştık.ALO 170 ÇAĞRI MERKEZİ talebimizi, 2017 Eylülünde, Organize Sanayi Bölgesi Toplantı Salonundaki istişare toplantısında,  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Jülide Sarıeroğlu’na hitaben; “Daha önceki başvurularımızda, Elazığ’ın kızı, Elazığ’ın Bakan’ı yoktu. Şimdi siz varsınız. Sizden bu projemizi hayata geçirmenizi talep ve rica ediyorum” demiş ve bu kez olumlu cevap almıştım.2017 Ekim ayında, Başbakanımızın ilimize gelmesi ile birlikte de, dosyayı hem kendilerine, hem de yeniden Sayın Bakanımıza sunmuş ve bir kez daha ricacı olmuştum.’’dedi.

HAYRETLE KARŞILANMIŞTIR

Prof.Dr.Çoban sözlerine şöyle devam etti;’’Geçtiğimiz günlerde, Sayın Bakan’ın kendisi bizatihi açıklama yaparak, “ALO 170 ÇAĞRI MERKEZİNİN Elazığ’a açılacağı” müjdesini vermişti.Elazığ’da yaşayan, hangi siyasi fikir ve hangi ideolojik düşüncede olursa olsun, işsiz gençlerimize yeni bir kapı açılmasına vesile olan Bakanımıza minnettarlığımızı bildiren, Sayın Bakanın olumlu müjdesine, şahsına teşekkürlerimizi içeren bir açıklamada bulunmuştuk.Hemen akabinde, bir il başkanı, alelacele basın açıklaması yaparak, şu ifadeler ile şahsımı hedef almıştı.“Sayın  Bakanımızın Elazığ’a Çağrı Merkezi kurulacağına ilişkin açıklamasının ardından bir sivil toplum kuruluşu başkanın bir yandan gündeme gelmek diğer yandan da siyasi bir prim elde etmek maksadıyla bu hizmetten kendine pay çıkarmak adına sanki bu yatırım kendisinin girişimleri doğrultusunda yapılmış gibi bir algı oluşturmaya çalışması hayretle karşılanmıştır.”

BAHANELERE ALDIRMADIK

Prof.Dr.Bilal Çoban,’’Bu basın bildirisi ile cevap hakkı doğmuş ve bu açıklama ile de “hayretlerin giderilmesi” amaçlanmıştır.İl Başkanı veya siyaset kurumunun benzer hizmet ve istihdam projelerinin Elazığ'a kazandırması halinde, alkışlamaya hazır olduğumuzu, hazımsızlık yapmak yerine, Elazığ'da taş üstüne taş koyanın alkışlanmasının gereğine inanmaktayız.2014 yılında, ömrüm boyunca şerefle ve gururla hatırlayacağım, kıvancını her an yüreğimde taşıyacağım, Milliyetçi Hareket Partisi’nden, Elazığ Belediye Başkan adayı olmuş, kazanmak için 80.000 oy almam gerekirken, 55.000 oy almıştım.“Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” anlayışı ile Türk Siyasetine ilkeli bir duruş getiren MHP Genel Başkanı ve Liderimiz Dr. Devlet BAHÇELİ, beni o göreve layık gördüğünde sevinmiş, Belediye Başkanlığını partime kazandıramadığım için de üzülmüştüm.Bizler tabi ki; o günden bu güne kadar, hasis, hırçın ve hain teşebbüsleri dikkatle, ibretle takip ettik ve “önce şehirim ve hemşerim” şiarı ile Liderimizin yolundan hiç ayrılmadık ve ardından yürümeyi her daim şeref saydık.Seçim kaybettiğimiz günden başlamak üzere; BİRLİKTE ELAZIĞ YÜRÜYÜŞÜ ile ayrımcılık yapmadan, kimseyi ötekileştirmeden, hiçbir vatandaşımıza sırt çevirmeden, her haneye, her mahalleye, her köye, her belde’ye, her ilçe’ye, azimli, gayretli ve kararlı bir şekilde ulaşmaya çalıştık.Üç hilalin huzur çeşmesi olduğunu, köy köy göstererek, belde belde işleyerek, ilçe ilçe dokuyarak, şehrimize hizmet aşkımızı küçük göstermeye, Elazığ sevdamızı küçümsemeye kalkışanlara aldırmadan, düne, bugüne, yarına karşı üstlendiğimiz görevleri tek tek anlatmaya gayret ettik.İnsana değer vererek, mazluma hürmet ederek, mağdura yakın alaka göstererek, çatlak seslere, çorak bakışlara, çürük bahanelere aldırmadan, Hakk’ın yolunda, milletin yanında, yürüyüşümüzü hiç aksatmadan devam ettirdik.’’dedi.

BİZDE VAR OLAN, ELAZIĞ VE TÜRKİYE SEVDASIDIR

O ilk günkü heyecan ve o ilk günkü azim ve kararlılığımızın devamlılığı, elbette ki; dostumuzu da, düşmanımızı da arttırmış, dosta güven, düşmana gözdağı vermiştir.Komplo mucitleri, fitne mimarları ve kriz müellifleri her defasında bizlere cephe almışlar, farklı kılık ve suretlere bürünerek, bizi küçültmeye, eritmeye kalkışmışlardır.Durduğumuz yerin, hiçbir siyasi ayrım ve fark gözetmeksizin,  hemşerilerimizin yanı ve tarafı olmasını hiç hazmedememişlerdir.Sorumluluğumuzun elbette büyük ve çizgimizde en ufak kırık ve belirsizliğin olmayışını asla içlerine sindirememişlerdir.Yürüyüşümüzde aksaklık, fikirlerimizde dağınıklık, ülkülerimizde karışıklık olmamasına içerlemişlerdir.Bu normaldir ve siyaseti kendi menfaatleri, çıkarları ve geleceği için sürdürenlerin ruh halleridir.Sayın İl başkanının, güneşin balçıkla sıvanmayacağını bilmesine rağmen, düşünmeden ve gelişigüzel yaptığı açıklamalar, üzerinde yürüdüğümüz ve doğruluğuna inandığımız kırmızıçizgilerimizin rengini, asla ve asla değiştirmeyecektir.Siyasi ikballeri için ellerini ovuşturanlar boşuna beklemesin, boş yere hayal kurmasın.Bu şehre olan görevimizi birikimlerimizle yapacağız, projelerimizle yapacağız, mertçe yapacağız, adam gibi yapacağız, hemşerilimizin beklentisine, şehrimizin ve ülkemizin gerçeklerine göre yapacağız.Allah’ın izni, hemşerilerimizin desteği ile siyaseti tükenişten tırmanışa, yozlaşmadan yükselişe geçireceğiz.Bu itibarla, sabırlı, sağduyulu ve sorumlu siyasetimizi, her şartta muhafaza edeceğiz.Huzur arayan hemşerilerimize tercüman olacağız, ihtilaf yerine işbirliğini tesis edeceğiz, kutuplaşma yerine kucaklaşmayı temin edeceğiz.Bu birlik tercihine karşı çıkanlara ve bu birliktelik hukukuna kara çalanlara asla taviz vermeyeceğiz.Tarihler bizi böyle yazacak, gelecek nesiller bir yanda dua, diğer yanda bedduayla şehrin yanında olanlar ile olmayanlar hakkında hükmünü verecektir.Bizim korkumuz, kaygımız, kendimizden kuşkumuz yoktur.Bizim pazarlığımız, gizli gündemimiz, saklı heveslerimiz, kendimize güvensizliğimiz hiç yoktur.Bizde var olan, Elazığ ve Türkiye sevdasıdır.’’

ŞEHRİMİZİN EMRİNDE OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Cılız siyasi dürtülere teslim olanlara, “küçük olsun benim olsun” anlayışına savrulanlara aldırmadan, hemşerilerimizin yanında ve şehrimizin emrinde olmaya devam edeceğiz.Türkiye’de ve Elazığ’ımızda oluşan birlik ve beraberlik ruhunu hazmedemeyenler, deliye dönüp, çılgınca iftira yağdırsalar da işimize bakacağız, önümüze bakacağız, “millet ne diyor” ona kulak vereceğiz.Şuna inanıyoruz ki; bu şehirde dedikodu yayan, yalan ve riya aşılayan her kim varsa, rezilliğin çukurunda çırpına çırpına hak ettiğini eninde sonunda bulacaktır.Siyaset meydanda er niyetler, Allah’ın izni ve keremiyle, mağrur ve muzaffer olacaktır.Geride kalan yıllarda da, siyasette haysiyetli mücadelenin, milli meselelerde yüksek sorumluluğun, birliğin, beraberliğin, onurlu duruşun, tavizsiz savunucusu olmaya devam edeceğiz.Biz aziz hemşerilerimize müreffeh, kuvvetli ve büyük bir Elazığ taahhüt ettik, ediyoruz; varlığımızı da şehrimize adıyoruz.Önümüzü kesmek için hesap yapıp, tuzak kuruyorlarmış. Ne gam ne tasa, Allah’ın da bir tuzağı vardır ve hemşerilerimin de söyleyecek sözü henüz bitmemiştir.Son söz olarak, unutulmasın ki; yolumuz açık, önümüz parlak, geleceğimiz ay yıldızlı al bayrağın altı ve hep hemşerilerimizin yanı olacaktır.’’