Elazığ'da 'Rejeneratif Tıp ve Kök Hücre Tedavileri' sempozyumu

Türkiye'nin 'Kök Hücre' tabanlı hücresel tedaviler noktasında ilerlediğine dikkat çeken Prof. Dr. Erdal Karaöz, 'Kök hücre tedavileri, doku ve organ mühendisliği, gen tedavileri bir arada inanılmaz bir süratle önemli bir noktaya doğru gidiyor, gelişmeler çok ümit vaat ediyor' dedi.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Elazığ'da 'Rejeneratif Tıp ve Kök Hücre Tedavileri' sempozyumu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığ’da özel bir hastane  tarafından ‘Rejeneratif Tıp ve Kök Hücre Tedavileri’ sempozyumu düzenledi. Sempozyuma 100’den fazla doktor katıldı. Sempozyumda konuşmacı olarak yer alan İstinye Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Kök Hücre ve Doku Mühendisliği Araştırma ve Uygulama Merkezi Direktörü Prof. Dr. Erdal Karaöz, "Kök Hücreler" konusunda sinevizyon gösterimi desteğiyle bilgiler aktardı.

“PREKLİNİK ÇALIŞMALARIMIZ BİZE ÜMİT VERİYOR”

Hücresel tedaviler noktasındaki çalışmaların devam ettiğine değinen Prof. Dr. Erdal Karaöz, “Şu anda ‘Kök Hücre’ tabanlı hücresel tedaviler noktasında ülkemiz bir hayli mesafe almış durumda. Birçok merkez bu alanda çalışmalarını devam ettiriyor. Bilimsel ve etik kurallar çerçevesinde birçok hastalığın yanı sıra, ‘tedavisi olmayan hastalıklar’ diye adlandırdığımız serebral palsi (beyin felci) ve omurilik hasarı gibi hastalıklarda da bu hücresel tedavilerin denenmesi noktasında mesafeler alınıyor. Elbette bu tip uygulamaların rutin birer tedavi olması biraz zaman alacaktır. Ancak, preklinik (klinik öncesi) çalışmalarımız, bize ümit veriyor. Gelecekte bu alanda ülkemizin evrensel boyutta birçok başarıya imza atacağına inanıyorum. Çünkü bu alanda ABD başta olmak üzere, Güney Asya ülkeleri olan Çin, Japonya ve Güney Kore de çok büyük yatırımlar yaptı. Bizim ülkemiz henüz bu yatırımları gerçekleştirmemiş olsa da, öbek gruplar hücresel tedaviler noktasında bir hayli gelişme sağladı” şeklinde konuştu.

“GELİŞMELER ÇOK ÜMİT VAAT EDİYOR’”

Kanser tedavisi konusunda ‘hücresel immünoterapi’ yöntemleri üzerine çalışmalar yapıldığını da anımsatan Prof. Dr. Karaöz, “Hücresel tedavilerin bir başka noktası da kanserle alakalı olarak devam ediyor. Buna ‘hücresel immünoterapi’ deniyor. Bu alanda bugüne kadar kanser tedavisindeki başarısızlıkların temel nedeni, kanserde uygulanan kemoterapi ve radyoterapiler neticesinde ölen kanser hücrelerin daha sonra tekrar ortaya çıkması olarak görülüyordu. İşte bunu engellemek için artık ‘hücresel immünoterapi’ yöntemlerine başvurulabiliyor. Bu alanda da çalışan iyi bilim insanları ve hekimler var. Sonuç olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, tıbbın bir kolu olan bu hücresel tedaviler, kök hücre tedavileri, doku ve organ mühendisliği ve gen tedavileri bir arada inanılmaz bir süratle önemli bir noktaya doğru gidiyor. Gelişmeler çok ümit vaat ediyor ve bu çalışmalar tamamlandığı zaman bazı hastalıklar için bu tip tedavilerin klinikte uygulanabileceğini düşünmekteyiz” ifadelerini kullandı.