ELAZIĞ, BAKANLIĞI HAK EDİYOR

Tunceli Milletvekili Gürsel Erol,Hakimiyet Gazetesine önemli açıklamalarda bulundu.​​​​​​​

ELAZIĞ, BAKANLIĞI HAK EDİYOR
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Tamer ÖREN -2002 yılından beri Elazığ halkının Ak Parti’ye çok büyük destek verdiğini söyleyen CHP Tunceli Milletvekili Gürsel EROL, “ Bana göre Elazığ verdiği bu desteğini karşılığını alamıyor. Malatya, Diyarbakır ve Bingöl’e bakanlık verildi Elazığ’a neden verilmesin? Ben bulunduğum her platformda Elazığ ve Tunceli adına bu bakanlık talebimi ısrarla belirtiyorum” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Tunceli Milletvekili Gürsel EROL ile Elazığ ve Tunceli’nin gündemlerine dair gazetemiz Hakimiyet’e çok önemli açıklamalarda bulundu. 

 

Gürsel Erol ile  yaptığımız röportajın detayları;

Sayın vekilim ilk sorum şu:  CHP 40 yıldır Elazığ’dan milletvekili çıkartmıyor. Sayın Ali Özcan ile 2011 seçimlerinde çok yaklaşmıştı. 2019 genel seçimlerinde partiniz bu defa bunu başarabilecek mi?

Her partinin iddiası aday yaptığı kişinin milletvekili olabilmesi için beklentiye girdiğinden onu aday yapar. Biz 1980 sonrası Elazığ’dan milletvekili çıkartamadık. 2002’den bu yana Elazığ’da bugüne kadar milletvekillerinin hemen hemen tamamı AKP’den seçildi. Elazığ halkı AKP’ye inanılmaz destek veriyor.  Yerel, genel ve referandum seçimlerinde tercihini hep AKP’den yana kullandı. Kendilerine göre haklılık payı da olabilir. Ben onun gerekçesine eleştiri yapma hakkına sahip değilim. Demek ki! AKP’li adaylar ve politikaları vatandaşa daha inandırıcı gelmiştir. Ali ÖZCAN gerçekten o tarihte bir başarı hikayesi oluşturmuştu. Çok ciddi bir oy almıştı. 80 sonrası gerçekten Elazığ’da en yüksek oy alan adaylarımızdan biriydi. 1995 yılında bende adaydım.  O zaman 3 bin oyla kaybetmiştim. Yüzde olarak kıyaslamadım ama ben onun kadar oy alamamıştım.  Aslında siyasetin bir şehirde tek taraflı gitmesi doğru değil. Bir dengenin oluşması lazım. Milletvekilini aktif siyaset yerine kişisel siyasete yönlendiriyor. Buraya da hizmetlerin gelmesi de bir anlamda aksıyor.

İsimler önemli değil, Elazığ’ın 4 vekilinden bir tanesinin bakan olmasını isterim.  Çünkü Elazığ, Tunceli birbirinden pek farksız değil. Ben Tunceli milletvekiliyim ama anne ve babamın evi Elazığ’da. Bütün hayatım Elazığ’da geçti. Elazığlılar Tunceli’ye giderler. Tuncelililer Elazığ’a gelirler. Ortak değerlerimiz, kültürümüz var. Bu anlamda AKP’li bir milletvekili arkadaşımızın canı gönülden bakan olmasını isterim.

Çevre illerden birer tane mutlaka bakan çıkarmışlardır. Tabi bu AKP’nin kendi politikası bunu neye göre karar veriyor bilemiyorum. Sorgulama hakkımız yok ama öneri boyutunda böyle bir beklentinin içerisinde olduğunu görüyorum. Önümüzdeki dönemde her partinin kendine göre bir iddiası vardır. Tabi aradaki fark çok büyük. 22 bin civarı oyumuz var. Milletvekilliği Elazığ’da yeniden 5’e çıktı. Sanırım 45 bin civarında oy almak lazım. Bu da demektir ki oylarınızı yüzde 100 artıracaksınız. Buraya gelecek arkadaşımızın bir farklılık yaratması lazım ki yalnızca parti politikasıyla değil buradaki kişisel ilişkilerini, dostluklarını işin içine katarak burada milletvekili çıkarma şansımız var. Ali ÖZCAN bunu başarmıştı. Yalnızca CHP politikasıyla buradan milletvekili çıkarmak çok zor. Gerçekçi olmak lazım.

CHP olarak İran’da yaşanan olaylara nasıl bakıyorsunuz?

Türkiye stratejik olarak çok önemli bir bölgede aslında bir ateş topunun içerisindeyiz. Ben bunu hep söylüyorum. Türkiye’nin dış politikası bir parti politikasına endeksli yürümemeli. Türkiye’nin dış politikası bir uluslararası politikaya dönüştürülmeli iç politika konusu yapılmamalı. Çünkü etrafımıza baktığımızda Suriye, Irak, İran yani her alanda çatışmaların etkisinde, ortasında kalacak bir ülkeyiz. Irak’ta sorun oluyor, sığınmacı olarak Türkiye’ye geliyor. Suriye’de sorun oluyor sığınmacı olarak yine ülkemize geldiler. Yarın İran’da da sıkıntılar büyüdüğü zaman belki Türkiye’ye gelecekler. Yani Türkiye Ortadoğu’daki ülkeler için kısaca can simidi, kurtuluş yeri. Tabi bizim ülkemiz nüfusunun siyasi, ekonomik yapısı, eğitimi, kültürü o bölgeye göre çok gelişmiş. Böyle bir kültür çatışması da yaşıyoruz. Mesela şuanda Suriyeliler Türkiye’nin 81 iline dağılmış durumdalar. Ve inanılmaz bir şekilde yaşadıkları yerde halklarıyla sorunlar yaşadılar İran Türkiye’yi etkiler mi tabi bu uzmanlık sorusu yani bunu değerlendirirken orda ki ilişkileri çok iyi bilmek lazım. Reformlarla ile ilgili bir ihtiyacın olduğu orda ki özgürlükçü bir anlayışın talep açlığı ortada yani fakat bir ülkede gençlik reformu başlamışsa bilin ki onun altında mutlaka yalnızca o gençlerin yaratığı bir hareket değil o ülke üzerinde kendine göre yeni bir siyaset uygulamaya çalışan süper güçlerinde müdahalesi de vardır.

Tunceli Valisi Sayın Tuncay SONEL, Tunceli’de devlet- vatandaş ilişkisini son derece iyi bir seviyeye taşıdığına şahit oluyoruz. Sayın Sonel’i nasıl buluyorsunuz?

Ben her platformda bizim ilimizin valisinin çalışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunuyorum. Bu konuda başbakanımıza teşekkür mektubu bile yazdım.  Kamu adına oraya gelen bir vali yalnızca kendini oraya bürokrat olarak tercih eden bir siyasi iradeye yönelik bir çalışma yapmamalı.  Tabi onu tercih eden siyasi iradeye uygun ilişkilerde de bulunabilir. Bununla ilgili kendinde sorumluluk da duyabilir bunlar gayet doğal insani bilgilerdir. Ama birinci önceliği devleti temsil ettiğini ve devlet adamlığı kimliğini asla unutmamalı. Devlet adamlığı kimliği ile de devlet ile vatandaş arasında köprü olmalı. Devletten kaynaklı sorunları vatandaşla ilişki kurarak çözmeli. Tunceli valisinin böyle bir özelliği var yani halk adamı. Ve bunu başardı. Vatandaş şuan valiye güveniyor. Elazığ valisi kendi kişisel ilişkilerini kullanarak Arap iş adamlarını Elazığ’a yatırım için getirtti. Bizim valimizde kendi ilişkilerini kullanarak bir konfeksiyon atölyeleri kurdurmaya başladı. Bunlar kalıcı çözümler değil ama en azından Tunceli bir nefes aldı. İnsanlar iş sahibi oldular, çalışır hale geldiler. Biz valimizden memnunuz.

 

“BÖLGEYE ATANAN VALİLERİ ÖZEL SEÇİLMİŞ OLARAK GÖRÜYORUM”

Ben geçen Bingöl valisiyle de tanıştım. Bölgeye atanan Elazığ, Tunceli, Bingöl ve Malatya valilerinin; bölgeye atanan valileri özel seçilmiş olarak görüyorum. Yani vatandaşla devlet arasında köprü kurma yeteneği olan devleti temsil anlamında yetenekli ve becerikli olan özel sektör ile bağ kurup işletmeci gibi devleti yönetmeye çalışmalar bunlar hükümet ve bölgemiz açısından bir avantaj. Buraya yalnızca devletin otorite sağlayan bir mantık ile değil, devletle vatandaş arasındaki sorunları çözmeye yönelik bürokratlarında kalması bir başarı. Bu sadece bizim illerimiz için değil gözlemleye bildiğim kadarıyla bölgemizdeki diğer illerin valilerinde bu özelliği görüyorum. 

 

Elazığ,  Ak Parti’ye kurulduğu günden beri çok önemli destek verdi vermeye de devam ediyor. Bir muhalefet partisi milletvekili olarak sizce Elazığ vermiş olduğu bu desteğin hükümet kanadından karşılığını alabiliyor mu? 

AKP’nin 15 yıldır milletvekili çıkaramadığı tek il Tunceli. 80 bin küsur nüfuslu ilimizde 2 milletvekilinin biri CHP diğeri ise HDP’den. Elazığ Tunceli’nin 5 katı büyüklüğünde 500 bine yaklaşan nüfusu var. 4 milletvekilinin hepsi AKP’den . Tabi bizim özel girişimlerimizden kaynaklı da değerlendiriyorum. Bizim Tunceli’ye 2017’de getirdiğimiz ve 2018 yıllarında getirmiş olacağımız kamu yatırımı neredeyse Elazığ’ın iki katı. Bunun tabi yıllardır o bölgenin hizmet alamamasına da sayabiliriz.  Elazığ siyasal anlamda AKP’ye verdiği karşılığı görmedi. Bunu görmüş olsaydı Elazığ’dan mutlaka bir milletvekili arkadaşımızın bakan yapılması lazım. Bakan yapılmasının çok önemi var. O ili hem onure edersiniz. Hem o ilin sorunlarının çözümü kolay olur. Bir bakanın olması müthiş bir olay. Yani bir milletvekili gidip bir bürokrattan rica edeceğine çözün der. Ben bu anlamda Elazığ için de Tunceli içinde bu bakanlık ısrarını her zaman her yerde AKP ve Elazığ adına istiyorum.

 

2019’da yapılacak olan genel seçimlerde aday olacak mısınız?

 Hayır, ben bir daha milletvekili adayı olmayacağım. Parti görevime döneceğim. Partinin içerisinde bizim gibi örgütten gelen arkadaşların biraz daha aktif olması lazım. Şu olabilir seçilebilecek bir bölgeden değil de partim bana bir görev verir “bir yerden seni aday gösterelim git partinin oyunu yükselt” derlerse ona giderim. Yoksa beni İzmir liste 1’e de, İstanbul liste 1’e de koysalar reddederim. 

 

Terör olayları Tunceli’deki özellikle yaz turizmini büyük sekteye uğrattı. Festivallerin iptali, yazın gelen kişi sayısının azalması vb. Terör olayları biterse ki sonuna geldi inşallah da bitecek. Tunceli, yaz turizmde eski günlerine kavuşur mu?

 

Bizim Tunceli’deki en büyük başarı hikayemiz ulaşım sorununu çözüyor olmamız. Tunceli – Erzincan yolunun ihalesi de yapıldı. O yıl bittiğinde iki şehir arasındaki mesafe neredeyse 40 dakikaya düşecek. Bana göre devlet bu bölgede bir turizm güzergahı oluşturmalı. Adıyaman’dan başlayıp Malatya, Elazığ, Tunceli, Erzincan oradan da Karadeniz yayla turizmine açılan bir güzergah oluşturmalı. Sadece Tunceli’nin bir festival potansiyeli değil de bölgeye yönelik bir düzenleyemeye gidilmeli. Terör olaylarından dolayı Tunceli’de bir etkilenme var. Önümüzdeki yıllarda bu etkilenmenin olmayacağını düşünüyorum. 2018 yılı Tunceli için çok rahat bir yıl olacak.

 

Arap işadamlarının Elazığ’a yatırım için gelmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Arap işadamlarının yatırım için Elazığ’ı tercih etmeleri son derece ilginç bir o kadar da başarı hikayesidir. Sayın Elazığ valimizin bu konuda kişisel gayretleri olduğunu biliyoruz. Ortadoğu’daki sermayeyi Elazığ’a çekmelerinden dolayı kendilerini kutluyorum. Hem bir sağlık üniversitesinin kurulması, hem hayvancık alanında yapılan yatırım yine Elazığ Organize Sanayi bölgesinde elektrik motoru üretimi yapan bir şirkete Katar firmasının ortak olması bunlar Elazığ’ın bölgede marka değeri oluşması için ciddi projeler. Yalnızca devlet kanalıyla kamu yatırımı yaparak istihdam alanı yaratmak yerine Ortadoğu sermayesinin Elazığ’a çekilmesi yalnızca Elazığ için değil bölgede Tunceli, Bingöl, Diyarbakır ve Malatya içinde çok anlamlı. Örnek proje kapsamında değerlendirilebilecek projeler. Bu anlamda Elazığ valisini bu çalışmasından ve başarısından dolayı kutluyorum. Elazığ halkına da bu çalışmalardan dolayı başarılar diliyorum. İnşallah yeni istihdam alanı yaratılarak Elazığ’daki işsizlik bir nebze olsa çözülmüş olacak.