EĞİTİMDE EV-OKUL DÖNEMİ

Korona virüs sebebiyle hayatın durman noktasına geldiği, okulların tatil edilmesi, kamuda çalışanların sayılarının asgariye indirilmesi ve dönüşümlü işe gitmesi ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “sokağa çıkma yasağı gündemimizde” açıklamalarının ardından toplumun yüzde 80’e yakın bir bölümü eve kapanmış durumda.

İnsanların hem kendi sağlığı hem de çevresindekilerin sağlığını korumak amacıyla sokağa çıkmaması ve toplulukların bulunduğu ortamlardan uzak kalınarak evden çıkılmaması gerektiğine dair yöneticilerin uyarıları karşılık buldu ve insanlarımızın önemli bir bölümü vakitlerini evlerinde geçirmeye başladılar.

EVLERİMİZ HERKESE OKUL OLSUN

Okulların tatil olması dolayısıyla evde okul dönemi başladı. Korona virüs ile birlikte ülkemizde yaşanan ilklerden biri daha başlamış oldu. Bugün evlerde okula ilk kez başlandığı günkü gibi bir hava var. Kafalar karışık.. Evde eğitim nasıl olacak, EBA sistemi yoğun kullanım sonucu ihtiyaca cevap verecek mi? Sistem çökerse eğitimi hangi kanallardan alacağız gibi sorular kafaları karıştırıyor.

Endişeli bekleyişiyle beraber EBA ve televizyon kanalları üzerinden ilk dersin kumandasına basıldı. Eğitim hayatının evde devam etmesiyle aslında, çocukların, anne ve babaların zorlu bir sürece girdiği biliniyor. Öncelikle çocuklarımızın geleceğini etkileyecek bu dönemde ebeveynlere düşen görevler neler? Çocuklarının evde eğitimleri süresince nelere dikkat etmeliler? Okuldan soğumamaları için neler yapmalı? Çocukları geleceğe nasıl hazırlamalı?

EVDE SINIF ORTAMI

Ebeveynlerin dikkat etmeleri gereken en önemli sorunlardan biri ortamın ders dinlemeye ve öğrenmeye uygun hale getirilmesi. Çocuklar,  televizyonun ya da bilgisayarın başındayken ortamın sessiz, dikkat dağıtacak her türlü unsur ve etkenlerden arındırılmış olmalıdır.

EKRANLA BAŞBAŞA BIRAKILMAMALI

Özellikle de ilkokul düzeyinde çocukların dikkat süreleri daha kısa olduğu için ortalama yirmi dakika sonunda gözler ekranda olsa dahi beyinde başka şeyler cereyan ediyor olabilir. Anne ya da babanın bir öğretmeni aratmayacak şekilde  çocuklara refakat etmeleri gerekmekte.

EVDE DERS BİLİNCİ KAZANIMI ÖNEMLİ

Çocuklarınıza ödev veya ders çalışma sorumluluğunu kazandırmanız gerekiyor. Anne ve baba olarak ya da ağabey ve abla olarak çocuklarınızın ödevlerini yaparsanız büyük bir hata yapmış olursunuz. Derslerin bizim için olmadığını, ödevlerin bize verilmediğini bilmelisiniz. Yardım edecekseniz de sadece rehberlik edin. Dersinin başına oturup problemleri çözmeyin. Çocuğunuzun özgüvenli olmasını istiyorsanız ona nasıl ödev yapacağını, ders çalışacağını öğretmelisiniz. Sorunlarını nasıl çözmesi gerektiğini bilmeli ve ders çalışmanın yöntemini kendisi bulmalı.

GARDİYANLIK DEĞİL REHBERLİK

Çocuklarınızı sıkmadan, zorlamadan yol göstermelisiniz. Eğitim hayatı boyunca çocuğunuzun gelişimine katkıda bulunan bir danışman, rehber olduğunuzu düşünün. Anne babalar olarak siz gardiyan değilsiniz, sadece danışmansınız. Çocuğunuzun bir birey olduğunu unutmadan, sadece bildiğiniz yolları, tecrübelerinizi aktarın yani danışmanlık yapın.

EĞİTİMİN İHTİYAÇ OLDUĞUNU ANLATIN

 Çocuklar neden okula gitmedikleri halde evden ders çalışmaya karşı çıkabilirler. Her yerde salgın varken matematik öğreniyor, coğrafya bilmek ne işime yarayacak gibi söylemlerde bulunabilirler. Çocuğunuzun bu düşünce biçimini aşmasına yardımcı olmalısınız ve onu ikna etmelisiniz.  Böylece kendi kendine şöyle demeli: “Bu dersler sadece yapılması gerektiği için, zorunluluktan yapılmıyor. Bu günler geçecek ve bizler hayata kaldığımız yerden devam edeceğiz ve hayatın tüm sınavları ve fırsatları bizleri bekliyor olacak”

OKUL SEVGİSİ AŞILAYIN

Hayatımız normalleştikten sonra okul ortamına geri dönüleceğini unutmamalı ve unutturmamalıyız. Sorumluluk sahibi öğretmenler zaten ebeveynlerle iletişim halinde, çocuklara ödevler konusunda ya da çocuğun evde uyması gereken programlarıyla ilgili gerekli desteklerini esirgemiyorlar. Aileler de öğretmen ve öğrenci arasında iyi bir köprü, okul sevgisini aşılayan birer denetim mekanizması olmadırlar.