BU KADAR DA OLMAZ!

24 OCAK DEPREMİ SONRASINDA İLÇE VE KÖYLERDE HASAR TESBİTİNE ÇIKAN TEKNİK PERSONEL, 2000 VE 2001 YILLARINDA İLİMİZDE YAŞANAN DEPREMDE AĞIR HASARLI RAPORU VERİLEN BİNALARIN HALA YIKILMADIĞINI GÖRDÜ. BUNA KARŞIN BAZI FIRSATÇILARIN, AYNI BİNANIN SON DEPREMDE HASAR GÖRDÜĞÜ ŞEKLİNDEKİ BEYANLARLA DEVLETTEN HAKSIZ OLARAK YENİ BİR EV TALEP ETMELERİ VİCDANSIZLIK OLARAK YORUMLANDI

BU KADAR DA OLMAZ!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

24 Ocak'ta yaşadığımız depremin yaralarını sarmak konusunda anında harekete geçen ve bugüne kadar geçen süre içerisinde birçok problemi çözen devletimizin şefkat eli ve baba yüzünü suiistimal edenlerin de olması üzüntüyle karşılandı.

 

YARDIMLAR SUİSTİMAL  EDİLİYOR

24 Ocak depreminin ardından genel anlamda yardım ve sonraki çalışmalarda belirli bir sistematiğe oturmasına rağmen, hem gıda, hem giyecek hem de diğer yardım malzemelerini ihtiyacından fazla alarak stok ve istifçilik yapan fırsatçıların yanında sadece ihtiyacı kadar alan duyarlı ve vicdanlı hemşerilerimiz herkesi duygulandırdı.

Zor günlerde paylaşmanın ve dayanışmanın manevi yönünü öne çıkaranların yanında odun ve kömür biraz geciktiği için bol miktarda stokladığı battaniyeleri yakma vicdansızlığını ve yardım kolilerini bir depoda istifleyenlere de rastlanması duyarlı insanların tepkilerine sebep oluyor.

Gıda ve diğer yardım malzemelerinin sorumsuz ve vicdansız şahıslar tarafından yağmalanması ve farklı amaçlarla kullanılmasının konteyner kentlerin hayata geçirilmesiyle sona ereceğini ifade eden yetkililer, bu aşamadan sonra yardım dağıtımlarının da gerçekten deprem mağduru olan vatandaşlar ve kayıtlara geçmek suretiyle yapılmasının isabetli olacağını belirtiler.

GELEN HER ARACA ADETA SALDIRILIYOR

Deprem mağduru olan, kendilerine çadır tahsis edildiği halde çadırlarla kalmayıp sadece yardım dağıtım zamanlarında o bölgede bulunan bazı sorumsuz şahısların, gelen her araç ya da vatandaşa “ne getirdiniz? Eşya çok para verin” demeleri de bu konunun ne kadar ileri seviyede suistimal edildiğinin de bir göstergesi.

BİR EVE İKİ EV

Yardım malzemelerinin sorumsuzca alınıp ve çoğunun istiflenme vicdansızlığının da ötesinde bir fırsatçılık daha var ki bu daha kötü ve daha çirkin bir davranış.

İlimizin 2000 ve 2011 yıllarında yaşadığı deprem dolayısıyla ilçe ve köylerdeki çoğu kerpiçten olan binaların önemli bir bölümü zarar görmüştü.

O tarihlerde yapılan hasar tespit çalışmalarında ağır hasarlı raporu verilen birçok bina yerine devletimiz yenisini yaparak hak sahiplerine teslim etmişti.

Ancak yeni evlerini alan ve burada yaşamaya başlayan vatandaşlarımız eskiden yaşadıkları ve ağır hasar raporu bulunan binaları da yıkmayarak    farklı amaçlarla kullanmaya başladılar.

24 Ocak depreminden sonra hasar tespiti için köylere giden uzmanlar, bu binaların zaten önceki depremlerde ağır hasarlı olarak işlendiğini, yerine de devletin güvenli konutlar yaparak kendilerine verdiğini, bu binaların sanki son depremde ağır hasar almış gibi tutanak tutturup yeni bir ev talep etmenin haksız bir edinim olmakla birlikte yasal anlamda suç olduğunu da ifade ettiler.

Teknik ekibin bu uyarısına, “o zaman ben oturuyordum eski evde ama şimdi oğlum oturuyor” gibi afaki beyanlarla tutanak tutturmaya zorlamaları karşısında ellerinde eski kayıtlar bulunmadığı ve eski binanın zaten yıllar önce verilen ağır hasarlı olarak durduğu gözlemlerine dayanarak ikinci kez “ağır hasarlı” rapor tutmak zorunda kaldıklarını belirtiyorlar.

KAYITLAR İNCELENMELİ

Bazı sorumsuz ve vicdansız insanların geçmişte aldıkları yeni eve rağmen eski binalarını yıkmaları gerektiği için aynı ev için devletten ikinci bir ev talep etmelerinin tam bir deprem fırsatçılığı olduğunu ifade eden vatandaşlar, bu durumun anı zamanda devletin malını haksızca kullanmak anlamına geldiğini ve bunun kul hakkı olduğuna dikkat çekiyorlar.

Bu tür suistimallerin olmaması için tüm resmi kayıtlarla birlikte tapu kayıtlarının da incelenmesi, evin asıl sahibinin kim olduğuna, geçmişte ağır hasarlı olan  bu ev için devletin yeni bir ev ya da maddi destek verip vermediğine bakması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, bu konuda ilgili birimlerin titiz çalışma yapmalarının önemine vurgu yapıyorlar.

AĞIR HASARLILAR YIKILMALI

Bu sorunun geçmişte ağır hasarlı raporu verip yerine yenilerinin yapılmasına karşın yıkılmamasının sebep olduğunu belirten uzmanlar, bu tür evlerin 24 Ocak depreminin acil problemleri çözüldükten sonra il özel idaresi tarafından yıkılması gerektiğini ifade ettiler.

Hasar tespiti için gittikleri köylerde bazı orta hasarlı binaların tadilatı için devlet tarafından verilen desteği evlerine harcamadıklarını ve bu evleri güvenli hale getirmeden içinde oturmaya devam ettiklerini de sıklıkla gördüklerini ifade eden teknik elemanlar, bu konunun takibinin de yapılması gerektiğini belirttiler.