BU ÇOBAN BAŞKA ÇOBAN

BAŞAK MERAL GÜNDÜZ/ Elazığ'da 23 yaşındaki Ayhan Gögercin,hem çobanlık yapıyor hem de üniversite okuyor.

BU ÇOBAN BAŞKA ÇOBAN
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü 3. Sınıf Öğrencisi olan Gögercin, çobanlıkta iyi olduğu kadar derslerinde de oldukça başarılı.

Bizde Ayhan Gögercin ile hem sahip olduğu ve yetiştirdiği koyunları otlatırken hemde oturduğu okul sıralarında birlikte olduk. 

Sizi Kısaca Tanıyabilir miyiz?

Ben Ayhan Gögercin 23 yaşındayım.Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü 3.sınıf öğrencisiyim.Aslen Tunceli Pertekliyim Şavak aşiretindenim. Beş kardeşiz geçimimizi hayvancılıkla sağlıyoruz.Bir yandan çobanlık diğer yandan okul.

Bize bu iki uğraş arasındaki koşturmayı nasıl başardığını anlatabilir misiniz?

Kolay desem yalan olur. Bu koşturmada en büyük destekçilerim ailem. Okula ilk başladığımda çok zorlanırken şimdi ise hem bir zorunluluk hemde her durum ve şarta alışmak olacak ki adeta her iki uğraşta sistemli bir şekilde devam ediyorum.

Neden başka bir bölüm değilde iletişim fakültesi? 

İletişim fakültesinde okumak hayalimdi. Bu hayal nasıl oluştu derseniz şöyle anlatabilirim. Bu fakülteyi bana sevdiren belki komik olacak ama hayvanlarım oldu. Onlara seslenirken onların verdiği tepki, bize ait olan hayvanların bizi tanıması, onların aidiyet duygusu oldu. Bende sonuç itibari ile bu fakülteyi okumayı sevdim istedim ve şu an buradayım. 

Bu Bölümü Seçecek Kişilere Tavsiyeleriniz Nelerdir?

Bu bölümü seçecek kişilere tavsiyem, iş olanağının az olduğunu göz önünde bulundurarak seçmeleridir.İletişimi ve ikna kabiliyeti yüksek ve bu bölümde kendine gelecek görebilenlerin seçmelerini tavsiye ederim..

Aynı Zaman da Çobanlık Yapıyorsunuz Öğrencilik Zor Olmuyor mu?

Tabi ki zor yanları da var.Hem okul hem hayvanlarla uğraşmak aşırı yorucu oluyor ve de okulda ki başarımı olumsuz yönde etkiliyor..

Çobanlık Gönül İşidir Doğru mu?

Hayır çobanlık gönül işi olamaz..Çünkü insanlar yaptığı mesleklerini geçimlerini sağlamak için yaparlar.Ve ben de kendimin ve ailemin geçimini sağlamak için çobanlık yapıyorum..Sürü Yöneticisi Adı Altında Kurslar Veriliyor Ama Yetersiz..Çobanlık, 6.000 yıl önce başlayan en eski mesleklerden biridir. Çobanlık bir meslek olarak günümüze kadar geldi. Lakin şimdilerde sürü yöneticisi olarak adlandırması çobanın mana genişliğini daralttı. Çobanlık yüzyıllardır bir peygamber mesleği olarak yapıldı. Hemen hemen bütün peygamberler de çobanlık yapmıştır. Çobanlık mesleğine başka bir gözle bakılıyor.. Bizler bilinçli olmalıyız. Türkiye'nin hemen hemen her tarafında bu sorun var bence...

Sürü yöneticiliği ile yeni çobanlar yetiştirilmeye çalışılıyor, sizce mümkün mü?

Çoban sürüsünü başkasına emanet etmez. Sürü yöneticiliği, birkaç sürüye bakan çobanlara yönelik düzenlenmiş, daha çok ticari amaçlı bir sertifika olarak görülebilir. Bu göçerlerin hayatına uymuyor. Ancak köylerde sürüler birleştiriliyor, başına bir çoban gerekiyor, bu duruma daha uygun. Sürü yöneticiliği sertifikasını, herkes alabilir. Ancak bu çoban olduğu anlamına gelmez.İnsanlar şehirde asgari ücrete 800-900 liraya çalışıyor yine de çobanlığı tercih etmiyor.

 İnsanlar niye çobanlık yapmak istemiyorlar?

Mesele çobanlık yapamamaktan ziyade daha çok sorumluluk almayı istememekle alakalı. Çünkü 200-300 hayvanlı bir sürünün mesuliyetini almak kolay değil. Çobanlık 7-15 yaş arasında tecrübe ve gözlem ile öğrenilen bir meslek. Sürüyü tanımadan ona çobanlık yapmak zor ve hayvanların kaybı durumunda ‘sahibine nasıl hesap vereceğim’ sorusu insanları düşündürüyor. Çoban sadece hayvan yetiştiriciliği olarak görülmemeli, çoban sürünün her şeyine hâkim bir kumandan gibi düşünülmeli. Ben mesela hayvan otlatmanın inceliklerini, halk veterinerliğini, dağ kahvesinin tadını iyi bilirim. 

Hiçbir çoban, sürüsüne aynı çanı takmaz biliyor musunuz? Eğer takarsa hep aynı sesi, yalnız davulu, yalnız sazı dinler durmadan. Değişik değişik çanları takar ki, aynı anda bütün sesleri dinlesin; sazı, kemanı, davulu, kavalı.. İşte böylece çan cümbüşü, çan orkestrası oluştururuz kendimize..

Biraz abartıyor muyuz, neticede koyun ve keçiden bahsediyoruz?

Hayır abartmıyoruz. Her şartta sürüme hakim olmak zorundayım.. Çekirdekten yetişen bir çobanın beş duyu hâkimiyeti çok iyi gelişmiştir. Hayvan isimleri bir yana 1000 keçilik bir sürünün takibini yapabilir. Hatta bir kurt saldırısı sırasında keçinin bağırmasından onun hangi keçi olduğunu tahmin edebiliyoruz. Düşünün, çocuk 7-8 yaşında çobanın yanında sürü otlatmaya gidiyor. Babası bir şey söylüyor aklında kalıyor, sürüdeki hayvanların hareketlerini de devamlı gözlemliyor. Geçmişte yaşanılan olaylardan, hikâyelerden duydukları da bir hafıza oluşturuyor. Öğrendiği ve gördüğü şeyi hemen her gün uygulayabiliyor. Üst üste biriken bu bilgi sayesinde çobanlık eğitimini farkında olmadan almış oluyor. 15 yaşına geldiğinde bir sürüyü tek başına idare edebilecek duruma geliyor. Yörükler veya göçerler sürüyü idare edemeyene iş mi verilir, devlet mi teslim edilir derler. Bu durumda 15 yaşında bir genç bunu yerine getirmiş olabiliyor.

Doğal Yaşamla İç İçe Olmak Nasıl Bir Duygu?

Doğal Yaşamla iç içe olmak son derece huzur verici bir duygu.Çünkü insan şehrin kalabalığından ve gürültüsünden bir nebze de olsa uzaklaşmak istiyor.Ve benim yaptığım meslek doğayla iç içe olduğu için son derece huzurluyum...

Sınıf Arkadaşların Senin Çobanlık Yaptığını Öğrenince Sana Nasıl Bir Tepki de Bulundular?

Arkadaşlarım bu işi yani hayvancılık yaptığımı öğrendiklerin de bu işin zorluklarını,getirisini,yayla hayatının nasıl olduğunu ve doğayla iç içe olmanın nasıl bir duygu olduğunu merak ettiler...Hep beraber yaşayıp görüyoruz..

En Büyük Hayaliniz Nedir?

Yaptığım meslek dışında ki tek olabilecek hayalim mezun olduktan sonra devletin askeri ve polis memuru olabilmek..