BİZE HERGÜN BAYRAM!...

UZUN SÜREDEN BERİ SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI VE SALGINDAN KORUNMAK AMACIYLA BİRÇOK SINIRLANDIRMA, KISITLAMALARLA EVDE KALDIKLARI İÇİN 'KAFAYI YEDİK' DİYEN VATANDAŞLARIN, AREFE VE BAYRAM GÜNLERİ DE DÂHİL OLMAK ÜZERE DÖRT GÜN SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI İÇİN YAPTIKLARI İRONİK YORUM TEBESSÜM ETTİRDİ

BİZE HERGÜN BAYRAM!...
TAKİP ET Google News ile Takip Et

COVİD 19 ile mücadele kapsamında 65 yaş üstü yaşlılarımız ile ve 20 yaş altı çocuklarımız için uygulanan sokağa çıkma yasağı, arefe günü başlamak ve bayram süresince devam etmek üzere 81 ilde 4 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23-24-25-26 Mayıs'ta 81 ilde sokağa çıkma yasağı uygulanacağını duyurdu.

Alınan kararla arife günü olan cumartesi gününden itibaren 4 gün süre ile sokağa çıkılamayacak, bayramlaşma ve ziyaretler yapılamayacak.

Bayramın bütün gelenekselleşmiş adetleri yapılamayacak ve her bir çekirdek aile kendi bayramını kendi çapında yaşayacak.

BÜYÜK AİLE BAYRAMI YOK

 Geçmişin bayram namazı sonrası bütün aile fertlerinin büyükbabanın evinde şen bayram kahvaltısı ile başlayan ve her birimizin hatırasında silinmez izler bırakan eski bayramlar bu kez yaşanmayacak. İlk kez, namazsız ve toplu kahvaltısız bir bayram yapmanın hüznüyle ve dört gün eve kapanarak geçireceğimiz bu bayram, çok yakıcı ve bayramdan öte acı veren bir anı bırakacak insanlarımızda.

OYNATMAYA AZ KALDI!..

Tüm dünyayı etkileyen COVID-19 salgını neden olduğu fiziksel ve ekonomik zararların yanı sıra milyonlarca insanın psikolojisini de olumsuz yönde etkiliyor. Çoğu kişide ortaya çıkan kaygı ve panik durumları neredeyse virüs kadar hızlı yayıldı.

COVID-19 salgınının sebep olduğu ve tabii ki elzem olan önlemler hayatımızda daha önce maruz kalacağımızı aklımıza bile getirmeyeceğimiz kısıtlamalara neden oldu.

Eşimizle dostumuzla görüşemiyoruz; lokantalar kafeler ve günlük hayatımızın olağan birçok başka bileşeni tek tek ortadan kalktı. Temel ihtiyaç maddelerine bir süre sonra ulaşamayacağımız kaygısını taşıyoruz. Bu durum günlük hayatımızın en temel ve basit unsurlarının bile bir anda elimizden alınabileceğini hissetmemize neden oluyor. Bu da insanın temel güvenlik ve esasen temel varoluş hislerinin altüst olması anlamına geliyor.

Yaşanılan sürecin en önemli psikolojik etkisi; derin bir güvensizlik ve endişe duygusunun kendini göstermesidir.  İnsanı psikolojik olarak en çok hırpalayan, endişelendiren durum olan “belirsizlik”, insanın katlanmakta en çok zorlandığı ve psikolojisini derinden etkileyip zaman zaman davranış bozukluğuna kadar varan bir etki gösteriyor.

COVİD salgınından halkımızı korumak ve virüsün yayılmasının önüne geçilmesi için mart ayından beri; okulların, işyerlerinin, camilerin, sosyal tesislerin ve birçok sahada hizmet gören birimlerin kapalı olması sebebiyle evde kalan ve bu süre içerisinde sokağa çıkmayan vatandaşlarımız bayram süresince de evde kalmaya devam edecekler.

SOSYAL MEDYANIN ABSÜRTLÜKLERİ

 Bu süreçte insanların psikolojisini bozan en önemli etkenlerden biri de yapacak başka bir işimiz olmadığı için sıklıkla sörf yaptığımız sosyal medyada çok sayıda mesnetsiz ve hatta yalan haberlerin ruhumuzdaki yansıması oldu. Sağlam kaynak ve mesnetten uzak bir yığın olumsuz bilgi, salgın ile ilgili güya saklanan gerçekler, salgının etrafında döndürülen komple teorileri de insanların ruh halini ciddi anlamda bozdu ve paranoya başlangıcı oluşturdu.

ÇAY VE KAHVENİN GETRİDİĞİ KAYGI

Evde geçirilen vaktin artması çay ve kahve gibi kafein oranı yüksek içeceklerin tüketilme sıklığını da artırdı. Bu durum daha kaygılı olmamıza sebep oldu.

Pandemi konusunda alınan önlemlerin birtakım insanlarda  kalıcı psikolojik sonuçlar ortaya çıkardı.

Yasaklar, sınırlandırmalar, evden çıkamamamalar, bahar aylarının tüm güzelliği ile süslediği tabiata ulaşamama, sevdikleriyle, eş-dostlarıyla eskiden olduğu gibi toplu iftar programları, piknikler, seyahatler yapamama sonucunda zaten oldukça gerilen ve psikolojileri bozulan insanlarımız için Ramazan Bayramı süresi içerisinde de dört gün boyunca evde kalınacak olması, ciddi bir travma yaratmış gibi gözüküyor.

BİZE HER GÜN BAYRAM!

Yaklaşık 3 aydan beri hayatının birçok alanını sınırlandıran, eski alışkanlık ve hayatından, sosyal çevre ve eş dost muhabbetinden ayrı kalan, hayat eve sığar sloganına ilk etapta olumlu bakıp olayı;  biraz dinlenme, bir süre kafa dinleme ve hayatın gündelik keşmekeşinden uzaklaşma olarak gören insanlarımız, bu süre uzayınca ve gelecek hakkındaki belirsizlikler de devam edip tahammülünü de zorlayınca bu durumdan şikayet etmeye başladı ve “resmen kafayı yedik abi” cümlesiyle ruh hallerini ortaya koydu.

BAYRAMDA DA EVE MAHKUM

Bugüne kadar gerek gönüllü gerekse yasal sınırlandırma ve yasaklar sebebiyle evden çıkmayan insanlarımızın, Ramazan Bayramı gibi özel günlerde de evde kalmak zorunda kalma zorunluluğu ile 24 Ocak depremi, sonrasında 3 aydan beri devam eden pandemi yasaklarının kendi psikolojilerinde yaptığı tahribatlar, bazı esprili yaklaşımlara da sebep oldu.

Bayram konulu tüm görüşmelerde öne çıkan cümle. ”Bu süreçte kafayı yedik, artık ne özel günlerin ne de bayramların bir önemi kaldı. Kaldı ki artık psikolojik durumumuz gereği dengemiz de psikolojimiz de bozuldu. Bundan sonra bize her gün bayram”

Halkımızın bu olumsuz psikolojik durumdan kurtulması için bu bayramı da evlerimizde geçirecek ve bayram sonrası o özlediğimiz tüm güzelliklere de aile büyüklerimize kavuşmak için az daha sabır ve aklıselim göstereceğiz.

Her şeye rağmen güzel bir gelecek ve mutlu bayramlar için bu bayram fedakârlık edeceğiz ve sonuçta kazanan hepimiz olacağız.