BAKAN VARANK: 'FİNANSAL PİYASALARDA YAŞANAN DALGALANMALARIN, REEL SEKTÖR DİNAMİKLERİNİ SARSMAMASI GEREKİYOR'

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 'Haziran'da sanayi üretimi hem aylık hem de yıllık bazda yükseliş gösterdi. Her iki verinin de pozitif olması, reel sektörün gidişatını göstermesi açısından oldukça sevindirici' dedi.

BAKAN VARANK: 'FİNANSAL PİYASALARDA YAŞANAN DALGALANMALARIN, REEL SEKTÖR DİNAMİKLERİNİ SARSMAMASI GEREKİYOR'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Ufuk 2020 ve Ufuk Avrupa Programı bilgilendirme toplantısına video konferans yöntemiyle katıldı. Bakan Varank konuşmasının başında, açıklanan Haziran ayı sanayi üretim endeksine değinerek, "Haziran’da sanayi üretimi hem aylık hem de yıllık bazda yükseliş gösterdi. Her iki verinin de pozitif olması, reel sektörün gidişatını göstermesi açısından oldukça sevindirici. Aylık artış yüzde 17.6 olarak gerçekleşti, Mayıs ayındaki güçlü seviyeyi, Haziran’da da tekrarladı. Aylık bazda, endeksin tüm kalemlerinde yükseliş var. Sermaye ve ara malı kalemlerindeki çift haneye varan artışlar, yatırım talebi açısından da çok güçlü bir sinyal veriyor. Gösterdiğimiz bu aylık performansla, dünyada en hızlı toparlanan ilk beş ülkeden biri olduk. Tabi bu rakamlar bizim açımızdan bir sürpriz değil. Salgın boyunca uyguladığımız makro politikaların, reel sektör açısından ne denli isabetli olduğunu; üretim, kapasite kullanım oranları ve güven endekslerindeki canlanmadan çok net bir şekilde görebiliyoruz" dedi.

“HAZİRAN'DA DÜZENLEDİĞİMİZ 859 BELGEYLE, TEŞVİK TARİHİMİZİN REKORUNU KIRDIK”

Zorlu geçen Nisan ayının ardından, Mayıs ve Haziran’da ekonomik canlanmanın hız kazandığını vurgulayan Bakan Varank şunları söyledi:"Haziran'da düzenlediğimiz 859 belgeyle, teşvik tarihimizin rekorunu kırdık. Yılın ilk yarısında yatırım talebi, salgına rağmen, geçen senenin yüzde 14 üzerinde. Teşvik ettiğimiz sabit yatırım tutarı 86 milyar liraya ulaştı. Bu yatırımlar tamamlandığında, 130 bine yakın vatandaşımıza yeni istihdam imkanları doğacak. Reel sektör cephesi, Temmuz ayında vites yükseltmeye devam etti. Üretimin temel girdilerinden olan elektrik tüketimi verileri artış eğiliminde. Organize Sanayi Bölgelerimizdeki elektrik tüketimi, Haziran’a göre yüzde 7 daha fazla. Hatta Temmuz tüketimi, pandemi öncesi dönem olan Mart’ı da geride bıraktı. Tabi bizim için önemli olan, bu gidişatın sürekli ve sürdürülebilir olması. Ancak bu şekilde kalıcı bir toparlanmadan bahsedebiliriz. Bakanlık olarak tüm gücümüzle ve tüm kaynaklarımızla, üretimin yanında olmaya devam edeceğiz."

 

"Finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmaların, reel sektör dinamiklerini sarsmaması gerekiyor" diyen Bakan Varank şunları kaydetti:"Günlük değişimlere bakarak; yatırım, üretim ve istihdam planlarınızı değiştirmemelisiniz. Şu an başta ticaret ortaklarımızdan olmak üzere, küresel ekonomide harekete geçmeyi bekleyen bir talep var. Bu ertelenmiş talep; tüketim ve yatırım artışı olarak sisteme girecek. İşte Türk sanayicileri, bu talebe fazlasıyla karşılık verecek bir yapıyı kurmanın peşinde olmalı. Bir yandan yeni pazarlar ararken, diğer yandan mevcut pazarlarımızdaki avantajları katlayabilmeliyiz. Farkımızı ortaya koymak; rekabetçi fiyat ve yüksek kalite kombinasyonundan geçiyor. Buna giden yolda da; verimlilik ve inovasyon kritik bir role sahip. Yeniliğe ve Ar-Ge’ye ne kadar çok bütçe ayırırsanız, piyasadaki rekabet gücünüz de o denli yüksek olur."

“BU PROGRAM, ÜLKELERİN BİRLİKTE ÇALIŞMASINI, VERİMLİ İŞBİRLİKLERİ KURMASINI HEDEFLİYOR"

 

Bakan Varank sözlerini şöyle sürdürdü:"İşte tam bu noktada, finansman sıkıntısı çekiyorsanız ve dış kaynak arayışınız varsa; Avrupa Birliği’nin Ufuk 2020 ve Ufuk Avrupa Programları, sizler için biçilmiş kaftan. Ufuk 2020 programı, 2014 yılında başladı ve bu sene sona erecek. Bu program, 80 milyar avroluk kaynağıyla dünyanın en büyük bütçeli Ar-Ge ve yenilik programı. Ufuk Avrupa ise 2021-2027 yılları arasında uygulanacak ve bütçesinin minimum 100 milyar Avro olması bekleniyor. Sistemi çok basit şekilde şöyle tarif edebiliriz: Birlik üyesi veya bizim gibi asosiye ülkeler, milli bütçelerinden bu programlara katkıda bulunuyor. Sonraki aşamada, Avrupa Komisyonu çok çeşitli başlıklarda çağrılar açıyor. Özel sektör, kamu sektörü ve akademinin bu çağrılara başvurması bekleniyor. Çağrılara başvurmak için genellikle en az 3 farklı AB üyesi ya da asosiye ülkeden ortaklar bulmanız gerekiyor. Dolayısıyla bu program, ülkelerin birlikte çalışmasını, verimli işbirlikleri kurmasını hedefliyor."