ALGISAL LİNÇ KÜLTÜRÜ

Günlerdir yazılı ve görsel medyanın kadrajında olan; üzerine hunharca haberler, yorumlar ve değerlendirmeler yapılan bir mevlit programı var. Kimilerinin “skandal görüntüler” olarak ele aldığı kimilerinin ise “şatafat ve lüks çılgınlığı” olarak değerlendirdiği bu konuya bir perspektif de bizden olsun dedik…

Bebek mevlidi, diş buğdayı, sünnet düğünü ve programları geçmişten günümüze süregelen geleneklerimizden bazılarıdır. Daha çok evin salonunda konu komşuyla yapılan mütevazı ritüeller yerini, lüks avizelerin altında bol bol ‘selfie’lerin çekildiği, ‘story’lerin yapıldığı, insan boyu pastaların kesildiği, en az üç kameralı prodüksiyonun yapıldığı sosyetik törenlere bırakmış gibi gözüküyor.

Bir geleneğin nesiller boyu aktarılarak devam edebilmesi elbette içinde birçok değişikliği ve yeniliği de barındırıyor. Her kültür o değeri zaman içerisinde kendi içerisinde yeniden yoğurup şekillendirip ortaya yeni haliyle de koyuyor. Öyle ki son dönemlerde hamileliğin son haftalarında ‘kutlanan’ ‘babyshower’ programları da bu durumun neticelerinden sadece birisi.

Sosyal medyanın hayatımızda örümcek ağı nispetiyle yer kaplıyor olması aynı zamanda sosyal medya fenomeni veya youtuber olmak son trendlerden olması sebebiyle özel ya da sıradan her insan halinin sergilenmesi sıklıkla gördüğümüz durumlardan oldu. Unutmayalım ki her şey zıddıyla birlikte mevcuttur hayatta! Bunu teknolojinin hayatımıza kattığı olumlu yönlerin tam aksi olan olumsuz etkilerinde de görebiliyoruz.

İnsanların tercihleri, seçimleri, yaşam şekilleri ulaştığımız bu çağda bu olayda gördüğümüz gibi böyle acımasızca linç edilmemeli. "Şeyma Subaşı gibi bir sosyal medya fenomenine alkış tutup; yine bir sosyal medya fenomeni olan Büşra’nın, abartılmış, lüks ve şatafat ölçüsü kaçmış, özünden çok görsel yönleri öne çıkmış mevlid programına yapılan dozu kaçmış ithamlarla aslında yaratılmak istenen algının mesajını kaçırmamak gerek.

Yapılan iş biraz abartılmış, lükse ve gösterişe kaçılmış olsa da dinen yasak ve haram değildir. Jet sosyetenin çılgın ve aşırılıkta uç noktaları zorlayan ve her türlü melanetleri içinde bulunduran, içkinin su gibi aktığı düğün, nişan ve sünnet törenlerini prestij tören olarak verip bu konuda iki kelam etmeyen muhafazakar medyanın kamera oyunları ile bir prodüksiyon tarzıyla çekilmiş görüntüler üzerinden bir kesime yürümesi de objektif ve insaflıca olmadı diye düşünüyoruz.

Allah nimetini kulunun üzerinde görmek ister hadisini biliyoruzdur. Bu nimetin hoyratça sergilenmesi İslami bir düstur elbette ki değildir; toplumsal linç kültürüyle aslında nasıl bir algı operasyonu yapılmaya çalışılmakta anlamamızda büyük fayda var.