Mehmet DUMAN

Elazığspor ve Beklentiler

Mehmet DUMAN

       Yazımın ilk satırlarına başlarken öncelikle şunu belirtmek isterim ki Türkçemizin her yöne çekilebildiği bir ortamda, geçtiğimiz haftaki yazımda, geride bıraktığımız sezonu bir kenara bırakıp yeni sezon için yeni hedefler doğrultusunda başlamamız gerektiği yönünde görüşlerimi yazmaya çalışmıştım.

      Tabii bu arada eğri duvara kimsenin bir şey yapacak durumu olmadığına göre doğru duvar taşlanırmış diyerek, öncelikli amacımız kalp kırmamanın verdiği dürtüyle nerede hata yaptım diye çok düşündüm. Şöyle ki, Öncelikle Elazığspor başkanı Serkan Çayırla görüşmem neticesinde bazı yanlış anlaşılmaların farkına vararak kendimizce anlatmak istediklerimizi izah etmeye çalıştık. Geçen haftaki yazımda Elazığspor için yönetimsel anlamda birkaç arkadaşın işe soyunarak görev yaptıklarını bu işlerin dernekler yasasından az çok anlayan birisi olarak bu şekilde olamayacağını anlatmaya çalışsam da yazdıklarımın özünden alınıp lastik gibi ayrı, ayrı yönlere çekildiğini gördüm. Ayrıca bir kez daha söylemek isterim ki Serkan Çayır’ın giydiği gömlek her ne kadar ateşten de olsa da görevini yapmaya çalışan bir başkan ve cesaretinden dolayı tebrik etmek gerekir diye düşüncelerimi geçen yıl birkaç defa yazmıştım. Buradaki sıkıntının yönetimsel anlamda kulübe katılım yapılacaksa bu işlerin işaretle değil genel kurul yapılarak olabileceğini anlatmaya çalışmış tamamen bu sezona odaklı yazı yazmıştım.

      Ayrıca son beş hafta çektiğimiz sıkıntılara değindiğimde geçen sezona vurgu yaparak Şahin başkanın verdiği emeğin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulamış, bu sezon Şahin başkanından yana bu yükün hafifletilmesi adına şehrin harekete geçmesi gerektiğini anlatmaya çalışmıştım.

      Dikkat ederseniz son beş hafta derken verilen emeğe dikkat çekerek sahiplenme adına şu ana kadar olumlu bir gelişmenin olmamasından dolayı yazımın başlığını, “Elazığspor başladığı yerde” olarak koymuştum.

      Ayrıca yazılarımı takip edenler çok iyi bilirler ki geçtiğimiz sezon bitiminde bu işte emeği olan kim varsa, aşçısından, şoföründen, malzemecisinden, futbolcusundan, hocasından, ilin belediye başkanından herkese herkesten önce teşekkür etmiştim.

      Kısaca söylemek istediğim, halkın dilinde sakız misali her yerde söylenen, konuşulan, dedikodusu yapılan malzemeler sayfalara dökülüp gündeme taşınırken teşhisi koymakta ve idam sehpasını hazırlamakta elimize su döken yok ise, olumlu ve hak edenin hakkını teslim etme adına yazılan yazılarda ’da köşe bucak kaçıp sessiz kalmakta da üstümüze yokmuş diyorum sadece.

      Bu işin anlaşılır yanı, takdire açık tenkit edilmeye kapalıyız. Hâlbuki bizim en çok tenkit edilen yanımızdan yana ders almamız gerekmez mi? Tenkitleri düzeltme adına doğruları bulma anlayışımız ön planda olsa gideceğimiz hedefe daha erken varmaz mıyız?

       Birde geçen sezon yazdığım bir yazıdan dolayı tez canlıların kızgın olduğunu duymuştum. Şöyle demiştim Allah göstermesin Düşüp kalkmaz bir Allah’tır. Allah muhafaza bu borcun altından kalkamazsak ve birde Elazığspor düşerse Alttan yeni bir takım hazırlamamız gerekmez mi? Buna örnek olarak Şanlıurfa, Mersin İdman Yurdu, Malatyaspor, Erzurumspor ve Gaziantep’i örnek vermiştim.  Sen misin sen bunu yazan, idam etmedikleri kaldı bizi.

      Bakın sizin başınızdaki saçın teli kadar benim spor geçmişim ve şuandaki aktif görevlerim var. Ben 6-7 yaşında Elazığspor’lu olurken maçlara girmek için elektrik yüklü demir direklerden ve bekçilerden dayak yiyerek Elazığspor lu olduk, sonradan yan cebimize koymadık bunu.

      Elazığspor’a gelince herkesin malumu olmak üzere sıkıntıların tekrar ön planda olduğu bir sezon daha kapımızda derken Şahin başkanın ve yönetim kurulunun yükünün hafifletilmesi adına genel kurul kararı alınmasını uygun buluyorum.

      Eğer yeni bir heyecan ve daha güçlü katılımlarla genel kurul yapılacaksa olumlu bakıyorum. Eğer yeni katılımların bir adım yol almaya yetmeyeceği bir toplantı olursa buna sadece zaman uzatmak diyorum.

      Zaman geçiyor, geçen sezon sonu yaşanan sıkıntılı sürecin sonunda geleceğe heyecanlı bakma arzusunu lütfen yok etmeyin diyorum sadece.

      SELAM VE SEVGİLERİMLE.

Yazarın Diğer Yazıları